30 Ocak 2013 Çarşamba

Fransa'dan konuklar İstanbul'daydı


Geçtiğimiz hafta Cannes Film Market direktörü Julie Bergeron ve festivalin Atelier Bölümü'nün yöneticisi Georges Goldenstein Atelier, Producers Network ve yeni Cinema Du Monde fonlarıyla ilgili bilgi verme amaçlı olarak Köprüde Buluşmalar ve SEYAP işbirliğiyle organize edilen bir etkinlik çerçevesinde Fransız Kültür Merkezinde sunum yaptılar.

Cannes Film Festivali'nin film marketi olan Marche Du Film bu anlamda endüstrinin göz bebeği durumunda. 2012 rakamlarıyla 99 ülkeden 11.500 katılımcı, 2000 film alımcısı, 400 stand, 1450 film gösteriminin yapıldığı dev bir pazaryeri.

Producer's Network ise yine Cannes Film Festivali çerçevesinde dünyanın her yerinden 550 yapımcıyı 7 gün boyunca bir araya getiren bir etkinlik. Katılım için son üç yıl içinde en az 1 film yapmış olmak,  akreditasyon parasını ödemek ve tabii sabah 9'da başlayan toplantılara katılabilmek için erken kalkmak gerekiyor! Uzatma Dakikaları olarak 2010 yılında bizzat katıldığımız bu etkinliği sadece projesi olanlara değil, film endüstrisindeki en son gelişmeleri takip etmek isteyenlere de tavsiye ediyoruz.  

Atelier Bölümü proje sahipleriyle dünyanın dört bir yanında ortak yapımcı adaylarını buluşturan bir organizasyon. Atelier'e başvuru yapılamıyor. Georges'un sizi ve projenizi beğenip davet etmesi gerekiyor. Kendisine rastlama imkanınız olan etkinlikler ise Cinelink, San Sebastian, Toulouse, Pusan, Angier gibi festivaller ve marketler.

Aslında Fransızların ziyaretinin önemli gündem maddesi yeni Cinema Du Monde fonunun tanıtımıydı. CNC mevcut destek sistemini yeniden düzenleyerek tüm yabancı film desteklerini Cinema Du Monde çatısı altında topladı Cinema Du Monde'un Uzatma Dakikaları'nın dikkatini çeken iki yeni özelliği var:

1) İlk yönetmen projelerinin de yararlanabildiği bir fon olması. Eski CNC fonundan sadece belli başlı kalburüstü yönetmenler yararlanabiliyordu.

2) Kültürel puanlama kriterinin kaldırılmış olması. Projelerde Fransız unsuru  puanlamasının aranmayacak olması yapımcılar için bir esneklik yaratacak.
Son olarak etkinlikle ilgili birkaç söz: Bu tip etkinliklerin düzenli olarak yapılması  kuşkusuz ki çok faydalı olacak. Katılımın yoğun olması da memnuniyet vericiydi. Öte yandan katılımcıların bir ön araştırma - okuma yapmadan gelmeleri sebebiyle soru-cevap bölümünde tempo "çok düştü"  maalesef.

24 Ocak 2013 Perşembe

Bu filmler nasıl yapılıyor peki?


Dostumuz Yamaç Okur'un 'Türk Sinemasında Devlet Desteği' isimli çalışmasının genişletilmiş versiyonunu inceledim dün akşam. 

Bakanlık desteği alan filmleri, bunların yönetmen ve yapımcı bilgilerini, vizyona girmiş olanlarının hasılat ve seyirci sayılarını, filmlerin uluslararası festival performanslarını vs. içeren oldukça hacimli bir çalışma bu. 

Bu çalışmada altı çizilen ilginç nokta bakanlığın şimdiye kadar 265 adet filme verdiği toplam 61.092.000 TL destek tutarına karşılık bu filmlerin elde ettiği toplam gişe hasılatının 70.922.385 TL olması. (kaldı ki daha vizyona girecek olan filmler de var) Bu yönüyle bazı şer odaklarının bakanlık fonlarının çarçur edildiği şeklindeki argümanlarına karşı enteresan bir cevap niteliğinde olduğu kesin.    

Ancak Uzatma Dakikaları olarak bu çalışmada bizim dikkatimizi çeken şey biraz farklı:

Bu 265 adet filmden sadece 18 tanesi ortak yapım olarak (bunların da 13 tanesi Eurimages destekli) gerçekleştirilmiş. Bu yapımların da hepsi doğal olarak yapımcısı olan filmler.

Gelin atağın yönünü değiştirip meramımızı öyle anlatalım...

Keşke bu desteklenen projelerin bakanlığa sunduğu bütçeleri de biliyor olsaydık! Çok iyimser bir tahminle desteklenen filmlerin ortalama 500.000 TL bütçesi olduğunu varsayalım. Bu durumda desteklenen 265 filmin toplam bütçesi 132.500.000 TL olur. Bakanlığın ise bu tutarın 61.092.000 TL'sini verdiğini söylemiştik.

Peki geriye kalan 247 film nasıl finanse edilmiş de yapılmış acaba? Yani bu hesaba göre 70.000.000 TL nereden bulunmuş? Olasılıklar şöyle sıralanabilir:

a) Borç harç yaparak, baba parası veya banka kredisi alarak.
b) Evi barkı satarak.
c) Başka işlerden kazandığını buraya yatırarak, yada parası olan birilerinin kanına girerek.
d) Filmleri sadece bakanlık parasıyla tamamlayarak.
e) Hepsi

Bu çoktan seçmeli sorunun doğru cevabı yok. Herkesin kendi cevabı kendi doğrusu çünkü.

İyi de bu mesele niçin önemli? Önemli çünkü filmlerin destek tutarları ile gişe hasılatlarını karşılaştırmak olsa olsa bu sistemi ve filmleri eleştirenleri haksız çıkaracak bir resim çıkarıyor ortaya. Bizim talebimiz bu sistemin mutlaka değişmesi, geliştirilmesi ve yapımcılığın işlevinin artırılmasıdır. 

İlk filmini çeken insanlara şirket kurduran, yönetmenleri noter ve mali müşavirlerle yüz göz eden, yapımcı şirketlerin üç senede bir projeyle başvurmasına izin vererek elini kolunu bağlayan bir destekleme mekanizması ne yazık ki bu tabloyu değiştiremez.

Uzun lafın kısası bakanlık "en büyük yapımcı" olmaktan vazgeçmeli diyoruz.

Uzatma Dakikaları "ne tarz filmleri desteklemeli?" diye tartışmak yerine 'nasıl bir destekleme mekanizmamız olmalı?' diye düşünmeyi ve bu yolda kararlı adımlar atılmasını öneriyor...



 




22 Ocak 2013 Salı

Korsan saha araştırması

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından korsan üretimlere ilişkin toplumsal algı araştırmasının sonuçları ülkemizin konuyla ilgili ahvaline ışık tutar nitelikte. Buna göre fiyat avantajı korsan kopya tercih etmenin ana sebebi gibi görünüyor. Korsan'ın varlığı kabul edilmiş ve etkili mücadelenin bu durumu değiştireceğine olan inanç zayıf. İşin enteresanı da anket yapılanların kendi eserleri söz konusu olduğunda 'şahin' kesilmeleri.

İşte araştırmanın % olarak düzenlenmiş ve eğitim düzeyine göre ayrıştırılmış sonuçları:

 
korsan ürünlerin yaygınlaşmasında en önemli faktör

Ilkokul ortaokul lise üniversite lisansüstü toplam
korsan ürünlerin fiyatlarının uygunluğu 65.2 71.3 67.7 71.9 59.4 69.3
etkili yaptırımların olmayışı 23.5 18.7 18 17.4 18.8 18.2
orjinal ve korsan arasında kalite farkı olmaması 9.1 9.3 12.8 9.1 18.8 11
Diğer 2.2 0.7 1.5 1.6 3 1.5
 
korsan ürünlerle en etkili mücadele yöntemi

Ilkokul ortaokul lise üniversite lisansüstü toplam
yeni yasal düzenlemeler 15.2 20.4 20.9 23.8 27 21.6
tüketiciyi bilinçlendirme kampanyaları 23.5 20.2 21.6 20.7 11.1 20.9
korsan satanlara karşı etkili denetim 31.8 35.2 28.2 21.5 25.4 27.3
korsanı olan ürünlerin fiyatlarının düşürülmesi 29.5 24.2 29.3 34 36.5 30.1
 
bir eser üretseniz ve korsanı piyasaya çıksa ne yapardınız

Ilkokul ortaokul lise üniversite lisansüstü toplam
serbest piyasanın kuralları işler alan alır satan satar 15 9.4 9.6 8.7 10.9 9.6
asla razı olmam haklarımı takip ederim 42.9 48.3 52.9 59.1 57.8 53.6
sonuç alamayacağımdan uğraşmam 40.6 40.6 35.6 28.4 23.4 34.1
diğer 1.5 1.7 1.9 3.7 7.8 2.6


korsanla mücadelede gelecek
daha etkili önlemlerle başarıya ulaşır 25.8
inişler çıkışlar sürer ama korsan bitmez 40.8
ülkemizin korsanla mücadelede şansı yok 30.8
diğer 1.9
cevap yok 0.7
toplam 100

16 Ocak 2013 Çarşamba

Berlinale Co Production Market'de Türkiye'den iki proje

Berlin Film Festivali'nin ortak yapım platformu olan CoProduction Market'e seçilen projeler arasında bu yıl Türkiye'den yapımcılarımızın birinin ana yapımcı, diğerinin ise ortak yapımcı statüsünde yer aldıkları 2 proje bulunuyor. 

Bu yıl 10-12 şubat 2013 tarihleri arasında yapılacak 10. Berlinale CoProduction Market'de yer alan projelerin tam listesi:


ScumBot - yön: James Cotter (İrlanda)
yapım: Black Sheep Productions


Cinnet - yön: Emin Alper (Türkiye)
yapım: Bulut Film


A Secret Life - yön: James Bolton (ABD)
yapım: Charleville Films, Myriad Pictures


The Next Skin - yön: Isaki Lacuesta (İspanya)
yapım: Corte Y Confeccion de Peliculas, Sentido Films , La Termita Producciones


The Cavanaughs - yön: John Michael Morgan (Kanada , ABD)
yapım: DViant Films


All Of A Sudden - yön: Aslı Özge (Almanya, Türkiye)
yön: EEE Film, Liman Film


Stavanger - yön: Alexandre Castres (Fransa)
yapım: EZ Films


The Lion Woman - yön: Vibeke Idsøe (Norveç)
yapım: Filmkameratene


Campo Grande - yön: Sandra Kogut (Fransa, Brezilya)
yapım: Gloria Films Production, Tambellini Filmes



Voice Over - yön: Cristián Jiménez (Şili, Fransa)
yapım: Jirafa Films, Rouge International



The Voice - yön: György Pálfi (Macaristan)
yapım: KMH Film


Don’t Forget -yön: Cristina Comencini (İtalya)
yapım: Lumière Co,


The Last Journey of Monsieur Pichon -yön: Søren Kragh-Jacobsen (Danimarka) yapım: Nimbus Film


After the Battle - yön: Simon Leclère (Fransa)
yapım: Perspective Films


A Dog’s Tail - yön: Rami Yasin (Ürdün)
yapım: Philistine Films


The Valentine Gang - yön: Darragh Byrne (İrlanda)

yapım: Ripple World Pictures


Damaged Goods -yön: Aya Somech (İsrail)
yapım: Transfax Film Productions


Big Father, Small Father and Other Stories -yön: Phan Dang Di (Vietnam - Fransa)
yapım: Vblock Media, Acrobates Films


In the Heart -yön: Nicole van Kilsdonk (Hollanda)
yapım: Waterland Film


Untitled Punk Movie -yön: Wayne Holloway (İngiltere)
yapım: Wellington Films

Daha önceki yıllarda Gözetleme Kulesi (yön:Pelin Esmer) ve Zefir (yön: Belma Baş)  Co Production Market'de proje aşamasında yer almışlardı.






15 Ocak 2013 Salı

Cinemart 2013 projeler belli oldu

Rotterdam Film Festivali'nin ortak yapım platformu olan Cinemart bu yıl 30 yaşını  devirdi. Özellikle taze fikirlere ve yenilikçi projelere yer vermesiyle ünlü Cinemart'da bu yıl malesef Türkiye'den herhangi bir proje yok. 2013 seçkisinde yer alan projeler: 

Aferim! - yön: Radu Jude (Romanya, Fransa, İtalya)
yapım: Hi Film Productions, EZ Films, MIR Cinematografica


Bang Gang - yön: Eva Husson (Fransa)
yapım: Full House

Beer Girl - yön: Wichanon Somumjarn (Tayland)
yapım: Electric Eel Films


David Hockney: A Life In Pictures, yön: Randall Wright (İngiltere, ABD)
yapım: Fly Film Company Ltd, Blakeway Productions Ltd

Dead & Beautiful, yön: David Verbeek (Hollanda, Fransa, Çin)
yapım: Lemming Film, Les Petites Lumières, China Blue Films

Disappearance, yön Boudewijn Koole (Hollanda)
yapım şirketi: Waterland Film

Everything We Always Had Was Now - yön: Martijn Maria Smits (Hollanda)
yapım şirketi: Circe Films

The Giant - yön: Johannes Nyholm (Danimarka, İsveç)
yapım: Beofilm Productions ApS, Garagefilm International AB

La Holandesa - yön: Joost van Ginkel (Hollanda)
yapım şirketi: Smarthouse Films

Just Like Love - yön: Masahiro Kobayashi (Japonya, G. Kore)
yapım: Monkey Town Productions, Free Stone Productions

The Lobster -  yön: Yorgos Lanthimos (İngiltere, İrlanda, Yunanistan)
yapım: Element Pictures, Limp, Scarlet Films

Low Tide - yön: Daniel Mann (Fransa, İsrail)
yapım: Arsam International, Laila Films

Le Meraviglie - yön: Alice Rohrwacher (İtalya, Almanya, İsviçre)
yapım: Tempesta, Pandora Film Produktion GmbH, Amka Film

Number Nine - yön: Alex van Warmerdam (Hollanda)
yapım: Graniet Film    

Rest Home - yön: Michael Rowe (Kanada, Avustralya)
yapım: Possible Média, Fresh Water    

Sollers Point - yön: Matthew Porterfield (ABD)
yapım: Hamilton Film Group

Stepne - yön: Maryna Vroda (Ukrayna)
yapım: Pronto Film    

Stray - yön: Dustin Feneley (Y.Zelanda)
yapım: Escapade Pictures

Tarde para morir joven - yön: Dominga Sotomayor (Şili, Arjantin)
yapım: Cinestacion, Rei Cine Srl    

They Have Escaped - yön Jukka-Pekka Valkeapää (Finlandiya)
yapım: Helsinki Filmi Oy

Tiens ta droite - yön: Robin Erard (İsviçre)
yapım: Box Productions    

The Wakhan Front - yön: Clément Cogitore (Fransa)
yapım: Kazak Productions    

Wild Fire - yön: Bikas Ranjan Mishra (Hindistan)
yapım: DearCinema    

Zama - yön: Lucrecia Martel (Arjantin, İspanya)
yapım: Lita Stantic Producciones S.A., El Deseo S.L.U.

Modern sanat dalında faaliyet gösteren sanatçıların film projeleriyle yer aldıkları "Art:Film" bölümüne seçilen projeler

Amnesia - yön: Willie Doherty (İngiltere, İrlanda)
yapım: Raw Nerve Productions Ltd    

La Distancia - yön: Sergio Caballero (İspanya)
yapım: Advanced Music S.L., Europamerica Asesores    

Future Histories - yön:Fiona Tan (Hollanda)
yapım: Family Affair Films    

Subconscious Society - yön: Rosa Barba (İngiltere)
yapım: Cornerhouse Artist Film    

Where is Rocky II? - yön: Pierre Bismuth (ABD, Fransa)
yapım: The Ink Connection

Hubert Bals desteği alan projeler arasından seçilen projelerin yer aldığı Boost! 2013 kapsamında sunulacak projeler:

Days of Cannibalism - yön: Teboho Edkins (G.Afrika, Almanya)
yapım: Day Zero Film, Deutsche Film- und Fernsehenakademie Berlin

The Load - yön: Ognjen Glavonic (Sırbistan)
yapım: Non-Aligned Films    

Silver Shadow - yön: Pablo Stoll (Uruguay)
yapım: Temperamento Films    

Strange but True (Extraño pero verdadero) - yön: Michel Lipkes (Meksika, Fransa) yapım: Axolote Cine, Circo 20.2, Mandrake Pictures


14 Ocak 2013 Pazartesi

Nijer tarihinin ilk film haftasını yaptık



Nijer’in başkenti Niamey’de Türk Filmleri Haftası düzenlendi.

Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteği, Niamey Büyükelçiliği ve Nijer Milli Sinema Merkezi işbirliğiyle TESİYAP'ın organize ettiği etkinlik 30 Ekim - 04 Kasım 2012 tarihleri arasında Niamey Kongre Sarayı’nda gerçekleştirildi.

Türk Filmleri Haftası, 'Nijer tarihindeki ilk film haftası' olmasıyla dikkat çekti. 15 yıldan bu yana film çekilmeyen ülkede Türk Filmleri Haftası’na Nijer Kültür Bakanlığı ve Milli Sinema Merkezi yetkilileri tarafından da özel ilgi gösterildi.

Kongre Sarayı’na gelme imkânı bulamayan öğrenciler de düşünülerek öncelikle Bedir Koleji, Mariama Koleji ve Mevlana Koleji olmak üzere Niamey’deki birçok okulda da Türk Filmleri gösterimi yapıldı; sinemaya meraklı öğrencilerle kısa film çalışmaları ve çekimleri gerçekleştirildi. Çalışmaların Türkiye ile senkronize devam edileceği hususunda anlaşıldı.

Niamey Abdou Moumouni Üniversitesi’nde film gösterimi sonrasında Nijerli sinemacılarla birlikte bir panel gerçekleştirildi. Panel’de konuşan TESİYAP Başkanı Erdal Tuşunel Nijer Sineması’nın gelişimi yönünde gereken her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.

 
Gösterilen Filmler:
120
Babam ve Oğlum
Devrim Arabaları
Gölgeler ve Suretler
Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak
Mevlana Celaleddin-i Rumi: Aşkın Dansı
 
Afrika Afrika duy sesimizi, işte bu Türk sinemasının ayak sesleri!..


Uzatma Dakikaları dikkatinize sunar.



Kaynak: Sadibey.com




Altın Küreler sahiplerini buldu


Oscar için gösterge niteliğinde olduğu bilinen Altın Küre ödüllerinde bu yıl Oscar adaylıklarında pek aradığını bulamayan Argo filmi damgasını vurdu.
İşte Altın küre ödüllerini kazanan filmler:

En iyi film: Argo
En iyi yönetmen: Ben Afflect (Argo)
En iyi kadın oyuncu: Jessica Chastain (Zero Dark Thirty)
En iyi erkek oyuncu: Daniel Day-Lewis (Lincoln)
En iyi yardımcı kadın oyuncu: Anne Hathaway (Les Miserables)
En iyi yardımcı erkek oyuncu: Christoph Waltz (Django Unchained)
En iyi animasyon: Brave
En iyi senaryo: Quentin Tarantino (Django Unchained)
En iyi şarkı: Adele, Paul Epworth (Skyfall)
Yabancı dilde en iyi film: Amour (Avusturya)

11 Ocak 2013 Cuma

Türkiye Sinema Kanunu


Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sinema alanındaki destek faaliyeti 2004 yılından günümüze 5224 sayılı “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun” ile yürütülmekteydi. Aradan geçen süre zarfında bu kanun artık yetersiz gelmeye başladı ve bir süredir sektörde  yeni bir sinema kanununa olan ihtiyaç dile getirilir oldu. Geçtiğimiz ay bu sürecin sonuna gelindi ve yeni ismiyle “Türkiye Sinema Kanunu” Sinema Genel Müdürlüğü tarafından TBMM'ye sunuldu. Kanunun önümüzdeki günlerde kabul edilip yürürlüğe girmesi bekleniyor. Yeni kanun düzenlemesi ile ilgili görüşlerimizi Uzatma Dakikaları'nda sizlerle paylaşalım istedik. 

- Yeni kanun kapsamında sağlanan bakanlık destekleri artık geri ödemesiz olacak. Eski kanunda yer alan ve geri ödemeyi düzenleyen 12. madde bu kanundan tamamen çıkarıldı.

- Eskiden olduğu gibi her türlü projeyi değerlendiren bir destekleme kurulu yerine değişik türde projeleri değerlendiren Sektörel Destekleme Kurulları oluşturuluyor. (madde 6)

- Artık sadece yerli film projelerine değil, Türkiye'de film çekmek isteyen yabancı yapımlara destek verilmesine yönelik de düzenlemeler getiriliyor. (madde 6A)

- Geliştirme, yapım ve post prodüksiyon desteklerine ek olarak dağıtım ve tanıtım desteği, gösterim desteği,  ortak yapım  desteği gibi yeni destek türleri de uygulanmaya başlayacak. (madde 8)

- Eski kanunda yer alan Danışma Kurulu yerine ekonomi, maliye, gümrük ve ticaret bakanlıkları ile meslek birliklerinin bir araya geldikleri bir Sinema Strateji Kurulu oluşturuluyor. Bu da sinemaya sadece tanıtım amaçlı değil ekonomik bir hedefle de bakılmaya başlandığını göstermesi açısından önemli. (madde 5)

'Hatasız kul, dikensiz gül olmaz' diyerek meclise sunulan kanundaki 'dikenlere' karşı da uyaralım isteriz. Uzatma Dakikaları'na göre Türkiye Sinema Kanunu'nda üç "iri diken" var:

1- Yeni kanun sinemaya daha çok ve çeşitli destekler verilmesine imkan tanıyor. Haliyle de artık daha az özerk ve daha çok denetime tabi bir sinemamız olacak! Destekleme komisyonlarının üye dağılımı ve komisyonların oluşturulma şeklinde bu hemen görülüyor. İki yasayı karşılaştırdık; eski yasada hiç olmayan "denetim" kelimesi yeni  yasada tam 5 yerde geçiyor. Eski kanunda 53 kez bakan(lık) kelimesi geçerken yeni kanunda bu 77'ye yükselmiş. (yapımcı kelimesi sadece 7 kez geçiyor!) Bilmem ikna oldunuz mu?

2- Madde 8  bu haliyle çok baş ağrıtabilir. Bu maddeyle geliştirme, yapım veya belgesel desteği alan tüm proje ve filmlerin gösterime girmesi (belgeseller için ulusal bir kanalda gösterilmesi) şartı getiriliyor. Aksi takdirde alınan destek tutarları geri iade edilecek. Yapım desteği alan filmlerin vizyon performansını bakanlığın yeni gösterim desteği uygulamasıyla birlikte görüp değerlendireceğiz. Öte yandan ulusal televizyonların hiçbirinde belgesel gösterme gibi bir teamül olmadığından belgesel konusu sorunlu. Proje geliştirme desteği alan projeler için gösterime girme şartı aranması ise çok manasız. Görünen o ki 60-70'lerde altın çağını yaşayan "Yeşilçam" dan sonra 2000'lerle birlikte "Yeşildam" dönemi başlayabilir. Çünkü filmi tamamlayan ama gösterim şartını yerine getiremeyen hiç bir yapımcı veya yönetmen destek tutarını geri ödeyemeyeceğinden muhtemelen hapse girecek! Dikkatle bakılırsa bu düzenlemenin geri ödemeli eski modele göre daha katı bir uygulama olduğu hemen görülüyor.

3- Şeffaflık. Yeni kanunda daha çeşitli destek türü olduğundan operasyonların şeffaf olması kilit önemde. Sinema Genel Müdürlüğü'nün yıllık destekleme bütçesi açıklanacak mı? Ülke tanıtımına yönelik film yaptırma, kültürel amaçlı film haftaları düzenleme, festival desteği vs. gibi konularda destek alan kurum, kişi ve şirketler, verilen destekler tutarları sektörle paylaşılacak mı? Bunları da yaşayıp göreceğiz.  

Uzatma Dakikaları dikkatinize sunar...
 


10 Ocak 2013 Perşembe

İspanya için zor bir yıl


The Impossible ve Tad the Explorer İspanya için zor geçen 2012 yılında gişe başarısı elde eden filmler oldu.

2012'de ekonomik krizin ciddi şekilde etkisini gösterdiği İspanya'da satılan toplam bilet sayısında %6'lık bir düşüş yaşanırken, İspanyol filmleri 140 milyon USD'lik hasılat elde ettiler.

The Impossible (yön: Juan Antonio Boyana), Tad the Explorer (Enrique Gato) ve I Want You (yön: Fernando Gonzalez Molina)'nun gişe başarıları yerli filmlerin pazar payını son 27 yılın en yüksek seviyesi olan % 17.9'a taşıdı (Kaynak: Rentrak)

The Impossible (trailer: http://www.imdb.com/title/tt1649419) 11 haftada topladığı 5.8 milyon seyirci ve 53 milyon USD'lik hasılatla tüm zamanların gişedeki en başarılı İspanyol filmi ünvanını elde etti.

Gişenin  bir diğer başarılı ismi bir animasyon filmi  olan Tad the Explorer, 23.6 milyon USD'lik hasılatla İspanyol filmlerinin popülarıtesine katkı sağladı.

Gençlik filmi "I Want You" da 2 milyon bilet satışıyla 16 milyon USD'lik hasılat elde edince çok uzun süredir İspanya'da ilk kez 3 yerli film ilk 10 sıralamasına girmiş oldu.

İspanyol yapımcılar birliği (FAPAE) başkanı Pedro Pérez  hükümet ile İspanyol sinemasının yeni finansman modellerini konuştukları bir sırada bu başarıların sektörün desteklenmesinin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini belirtti.

ICAA'ya göre 2012'de 163 film çekildi. Bu 2011'e göre %5, 2010'a göre ise %15 azalma
anlamına geliyor. Hatırlanacağı gibi 2012 yılında ekonomiyi kurtarma derdine düşen hükümet sinema destek bütçesini %35 azaltmış, 2011'de 76 milyon Euro olan destek toplamı  2012'de 49 Milyon Euro'ya düşürülmüştü. Bu bütçe kesintisinden ülkenin en büyük festivali olan San Sebastian da nasibini almış, bazı festivaller ise ertelenmiş yada iki yılda bir yapılma kararı almıştı.



Turkish Film Industry in 2012


According to Antrakt Magazine, by the end of 2012, there are 43.935.763 tickets sold in Turkey, which means a %4 increase compared to last year. 

As for Turkish films, the number of tickets sold has decreased by %3. This year 19.149.013 tickets were sold for Turkish Films which gained a %47 of market share.

With a total of 282 films released (61 of them was Turkish films), the total box office amount is 421.883.398,22 TL. (approximately 240 mio. $)


When we look at the box office performance of Turkish films;


The number of films above 1 million admission: 4
The number of films between 500.000 - 1.000.000 admission: 5
The number of films between 100.000 - 500.000 admission: 5
The number of films below 100.000 admission: 47

There are 5 Turkish films in box office top 10. 


    
 2012 TURKISH BOX OFFICE - TOP 10
   

Name of Film Admission
1 FETİH 1453 (Tur) 6,565,850
2 EVİM SENSİN (Tur) 2,602,366
3 ICE AGE: CONTINENTAL DRIFT 1,866,563
4 BERLİN KAPLANI (Tur) 1,982,762
5 SEN KİMSİN? (Tur) 1,592,471
6 THE TWILIGHT SAGA: BREAKING DAWN - PART II 1,410,169
7 THE HOBBIT: AN EXPECTED JOURNEY 919,276
8 THE DARK NIGHT RISES 799,169
9 ÇAKALLARLA DANS 2 (Tur) 826,979
10 THE AVENGERS 666,520

7 Ocak 2013 Pazartesi

2012'de sinema sektörümüz: hayır mı şer mi?

Türkiye'de 2012 yılı gişe rakamları açıklandı. 

Antrakt Dergisi'ne göre yıl boyunca toplam 43.935.763 adet sinema bileti satıldı. Bu rakam bir önceki yıla göre %4'lük bir artışın olduğunu gösteriyor. Yerli filmler için satılan bilet sayısı %3 oranında azalırken, Türk filmleri 19.149.013 bilet ile pazarda %47'lik bir paya sahip oldu.

2012'de Türkiye'de vizyona giren 61'i yerli 282 filmden elde edilen toplam gişe hasılatı 421.883.398,22 TL. olarak gerçekleşirken ilk 10'da 5 adet yerli film yer aldı.

Uzatma Dakikaları bu rakamları nasıl yorumluyor? 

Kimi zaman makro analizler yapmak bazı mikro detayların gözden kaçmasına neden oluyor. Ama işte şeytan da ayrıntılarda gizli...

Makro olarak baktığımızda toplam seyircide %4 artış olması, 61 yerli filmimizin satılan toplam biletin %47'sini elde etmesi,  ilk 10'da 5 yerli film olması gibi gayet olumlu veriler var. Ancak biraz daha farklı bir görüş elde edebilmek için gelin yerli filmlerin seyirci dağılımına bloklar olarak sınıflayarak bakalım. Bu durumda manzara şöyle oluveriyor:

1 milyon üzeri seyircili film sayisi: 4
500.000 - 1.000.000 arası seyircili film sayısı: 5
100.000 - 500.000 arası seyircili film sayısı: 5
100.000 altı seyircili film sayısı: 47

Bu tuhaf denebilecek dağılım aslında önemli şeylere işaret ediyor.

- Tıpkı ekonomik anlamda "orta sınıfımızın" olmamasına benzer bir manzara sinemamızda da var: "Ana akım" sinemamız yok. Türk filmleri gişe hit'leri ve az seyircili filmler arasında keskin bir iki kutupluluk halindeEkonomik terminolojiyle ifade etmek gerekirse, şu anda "arz fazlası" olan bir pazarımız var.

- Sinemamızda seyirciyi daha çok gözeten filmler yapılması gerekliliği bakanlık yetkilileri başta olmak üzere, dağıtımcılar, sinema salonları vs. tarafından dile getirilir oldu. Bakanlık destek sistemi genel olarak kendi filmini yapan yönetmenler üzerine kurulu bir sistem. Dolayısıyla yukarda ortaya çıkan bu durumun tek sorumlusu Hülya Avşar hanımefendinin dert yandığı gibi sadece "yapımcılar" değil.

- Bir yapımcının seyirciyi daha fazla kaale alarak film yapmak istemesi durumunda hareket alanı genişliyor mu peki? Tanınmış başrol oyuncuları, yüksek prodüksiyon kalitesi, daha fazla tanıtım harcaması vs gibi bütçeyi artıran kararları vermeniz durumunda ne değişiyor? Bakanlık daha mı fazla finansal destek veriyor? TV'ler birden kesenin ağzını mı açıyorlar? Yatırımcılar ve fonlar sıraya mı diziliyorlar? Seyirciyle daha barışık filmler yapmak sadece artistik bir karar değil, ekonomik sonuçları da olan bir tercihtir. Şu anda ülkemizde ticari filmler yapmayı özendirecek ne gibi mekanizmalar veya finansal araçlar var? Şöyle bir düşünün.   

- Herkesin dilinden düşmeyen bakanlık desteği bu üretim seviyesine göre çok çok yetersiz. Yeni finansman kaynakları bularak destekleme fonunun bütçesi mutlaka arttırılmalı. Bazılarınız belki üzülecek, ama sayı olarak daha az filmi daha yüksek meblağlarla desteklemek kaçınılmaz bir durum olarak görünüyor. Yerli yapımlar dağıtım ve tanıtım anlamında da desteklenmeli, filmlerin duyulur olması ve seyirciyle buluşması sağlanmalı.

Uzatma Dakikaları sütunlarında sinemaya biraz da yapımcı perspektifinden bakacağımızıylemiştik. Fikrimizin ince golünü (Sn. Ferdi Leflef'den ödünç aldım) atalım: Sinema yapımcıları endüstrinin temel unsurlarından biri haline gelmedikçe sinemamızın sektörleşmesi imkansız. Sektör olmayan bir faaliyet alanına da ne devlet daha fazla kaynak ayırır, ne de dışardan yatırım anlamında para girişi olur. Mevcut resim de bundan çok fazla değişmez.   

Sonuçta sektördeki gerçekleri görmezden gelip "şöyle sinemamız var, böyle sinemamız var" diye magazin mantığıyla ışıltılı fotoğraflar çekmek yerine mevcut durumun analizini doğru yapmak ve buna göre yol haritaları oluşturmak gerekiyor.


Özellikle gösterimin dijitalleşeceği bir dönemin arefesinde bu şekilde gidersek vizyona girme şansı bulacak yerli film sayısında ciddi düşüşler olacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. 



    
 2012 TÜRKİYE BOX OFFICE - TOP 10
   

Filmin Adı Seyirci Sayısı
1 FETİH 1453 6,565,850
2 EVİM SENSİN 2,602,366
3 ICE AGE: CONTINENTAL DRIFT 1,866,563
4 BERLİN KAPLANI 1,982,762
5 SEN KİMSİN? 1,592,471
6 THE TWILIGHT SAGA: BREAKING DAWN - PART II 1,410,169
7 THE HOBBIT: AN EXPECTED JOURNEY 919,276
8 THE DARK NIGHT RISES 799,169
9 ÇAKALLARLA DANS 2: HASTASIYIZ DEDE 826,979
10 THE AVENGERS 666,520