Hafta başı sektörde önemli bir gelişme yaşandı.
Herkesin aklına hemen Altın Palmiye geliyor normal olarak. Yok, ondan bahsetmiyoruz: Sektörün köklü şirketleri olan Fida Film ve Tiglon konkordato ilan ettiler.
Konkordato'nun Türkçesi "iflas ertelemesi", bir diğer ifadeyle borçlarını ödeme imkanını yitiren bu şirketler borçlarını yeniden yapılandırmak için resmi başvuruda bulundu.
Son yıllarda sektörde değişen güç dengeleri, manasız yoğunlaşma ve rekabet koşullarındaki çarpıklıkların etkisini gösterdiğini söylüyorduk. Elbette bu bahsettiğimiz durumlar sadece bağımsız yapımcıları değil, dalga dalga sektörün tamamını etkilemeye başladı artık. Bu iflas hali biraz da bunun kanıtı niteliğinde.
Her iki şirketin de piyasada bir süredir ödeme sıkıntısı yaşadığı biliniyordu, bu meselenin ticari kısmı. Ancak bu konkordatonun bir de sektörel yansımaları olacak, hep birlikte göreceğiz.
Tiglon son yıllarda birçok yerli filmin dağıtımını üstlenenen bir şirketti. Ayrıca yerli filmlerin dvd ve vcd mecrası olarak yapımcılarımızın kapısını çaldığı iki adresten biri durumundaydı.
Bu iflas erteleme durumunun sektörde yakın gelecekte nasıl yeni dengeler ve dengesizlikler yaratacağını hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Özellikle bu yıl yerli filmlerin vizyon konusunda sıkıntı çekebilir.
Sinema sektörüyle ilgili yasal düzenlemelerin akibeti belirsizliğini koruyor. Buna bir de piyasanın her anlamda kendi haline bırakılması sonucu başka artçı şoklar da olabilir.
Altın Palmiye çok çok güzel bir başarı. Ama Galatasaray'ın UEFA kupası aldıktan sadece iki yıl sonra üç kuruş transfer alacağı yüzünden Ribery'yi kaybettiğini hatırlatalım.