6 Haziran 2018 Çarşamba

Yeniden İletim'in Sonu Mu Geliyor?



Türkiye'de bizler yeni telif yasası taslağını konuşup tartışırken, bir yandan da dünya dönmeye, teknoloji de son hızla ilerlemeye devam ediyor.

Bilindiği gibi "yeniden iletim" bir yayının hiçbir değişikliğe uğramadan eş zamanlı olarak başka bir platformda yayınlanması anlamına geliyor. Örnek vermek gerekirse; bir film KanalD'de yayınlanırken aynı anda evinizde bulunan Digitürk veya DSmart'daki dijital platformlarında da yer alan Kanal D'den de yayınlanıyor ya, işte telif hakları açısından Kanal D'den yayınlanan bu filmin Dsmart, Digiturk vb. platformlardan da seyredilmesi "Yeniden İletim" (Retransmission) olarak adlandırılıyor.

Uluslararası telif hukukuna göre "Yeniden İletimi" yapan bu platformların (bizim örnekte Dsmart ve Digitürk) hak sahiplerine (yapımcı, yönetmen, senarist, oyuncu ve müzik bestecisi) telif ödemesi gerekiyor. Verdiğimiz örnekten de anlaşılacağı gibi yapımcı (ve hak sahipleri de) filmin Kanal D'de yayınlanması için lisanslama yapmış olmakta, ancak bahsettiğimiz dijital platformlar ücreti mukabilinde abonelerine bu kanalları izletip bu yoldan bir ticari bir gelir elde ettiklerinden oluşan bu değeri telif olarak hak sahiplerine ödemek durumundalar. Yeniden iletim telifi uzun yıllardır  birçok ülkede meslek birlikleri eliyle toplanıp hak sahiplerine dağıtılmaktadir.

Yazının başlığına gelince: Dijital alandaki son teknolojik gelişmeler doğrutusunda bildiğimiz anlamda Yeniden İletim yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladı. "Direct Injection" denilen bir teknikle artık yayınlar ana yayıncı kanal tarafından kablo yayıncılarının veya mobil platformların yer aldıkları bir havuza konulmakta, daha sonrasında da bu noktadan alınarak yayınlamakta. Bir eseri ortak havuza koymak ve oradan da diğer platformlara yaymak ise teknik olarak Yeniden iletim kapsamında sayılmıyor, çünkü bir yayıncının bir eseri "havuza" koyması bu eseri umuma açık bir platformda yayınladığı anlamına gelmiyor. Mantık olarak da bu eserin ilk yayını olmayınca kablo platformlarından yayınlanması da Yeniden İletim olmuyor.

Nitekim Avrupa'da artık bu konuda mahkeme kararları da var.

Peki bu durum endüstri açısından ne anlama geliyor?  

Yeniden iletimin teknolojiye yenik düşmesi ile orta vadede yeniden iletim teliflerinin toplanmayacağını, yada miktarının oldukça azalacağını söyleyebiliriz. Nitekim bunun etkileri görülmeye başlandı bile. Avrupa'daki meslek birlikleri soruna çare üretmek için Direct Injection teknolojisinin Uydu ve Kablolu Yayın Direktifine bir şekilde konulmasını ve hak sahiplerinin bu kaybının önlenmesini talep ediyorlar. Bunun sonuçlarını göreceğiz.

Ülkemizdeki durum ne peki?

Yeni telif yasası taslağında yeniden iletimin toplanabilmesine yönelik bir düzenlemenin yer aldığı görülüyor. Ancak burada bahsedilen yeniden iletim eski teknolojik modele göre yapılmış bir tanım olduğundan bu şekilde yasalaşırsa orta vadede bu şekliyle yeniden iletimin toplanamayacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Üstelik yasanın ne zaman ve hangi şekilde yürürlüğe gireceği belli olmadığından belki de bizler telif yasasını meclisten geçirdiğimizde "yeniden iletimin" daha toplanamadan tarihe karıştığını bile görebiliriz.

"Uzatma Dakikaları yazmıştı" dersiniz!