Bu yıl Saraybosna Film Festivali'nin endüstri bölümü olan Cinelink kapsamında organize edilen SEE Forum'un (Güneydoğu Avrupa Bölgesel Forum) beşincisi yapıldı. Bu 3 günlük forum sırasında bölgedeki yapımcı, festival ve fonların yaşadığı sorunlar ve çözüm yolları tartışıldı.
Son dönemde bu bölgede yaşanan sorunların en önde geleni kuşkusuz ortak yapımlarda ülkeler arası karşılıklılık prensibinin bozulması. Ekonomik olarak nispeten daha iyi durumda olan Hırvatistan ve Slovenya'nın destek verdiği Bosna Hersek, Sırbistan ve Makedonya'dan projelere karşılık olarak kendi projeleri için bu ülkelerden yeterli mali destek alamaması sonucu son yıllarda bir cari dengesizlik oluşmuş durumda. Bu sorunun bir şekilde giderilmemesi durumunda bölgedeki ortak yapımlarda önümüzdeki dönemde problemler yaşanması kaçınılmaz görünüyor.
Bu durum Eurimages nezdinde de sorun yaratıyor. Bilindiği gibi Avrupa Çok Taraflı Ortak Yapım Konvansiyonu uyarınca Eurimages da ortak yapımlarda minimum ortalık payı olaak %10 şartını arıyor. Ancak; örneğin Hırvatistan'dan Eurimages'a basvuran 1.000.000 Euro bütçeli bir Hırvatistan - Almanya - Sırbistan projesinde Sırbistan'daki yapımcı %10 duvarına tosluyor. Çünkü Sırbistan'dan toplam bütçenin %10'u olan 100.000 Euro'yu fonlaması pek de mümkün değil. Çoğunda ekonomik sıkıntılar olan bölge ülkelerinde yabancı projelere verilen destekler 40- 50 bin Euro'yu aşmıyor. Bu durumda da bölgede ortak yapım gerçekleştirmeye çalışılan projelerin Eurimages ayağı da sorunlu hale gelmiş oluyor.
Forum sırasında bölge ülkelerinin film komisyonlarının ortak fonlamasıyla faaliyet gösterecek ve bölgedeki işbirliğini destekleyecek bir sinema fonunun kurulması fikri de konuşulmaya başlandı. Önümüzdeki dönemde bunun nasıl bir yol aldığını göreceğiz.
Türkiye ise başka denizlerde yüzüyor. Ülke olarak bölgeye olan ilgimiz sadece eski Osmanlı coğrafyasını tanıtıp gururlandıran paket turlar ve mal satıp para kazanmaya yönelik ticaret ile sınırlı gibi görünüyor. Halbuki tıpkı Uzakdoğu ve İskandinavya marketlerinde olduğu gibi bu bölge ülkelerinde aradaki kültürel bağların da yardımıyla sinema alanında birçok ekonomik ve endüstriyel ortak model oluşturulabilir. Türkiye'nin Osmanlı yapılarını restore etmekle sınırlı görünen kültürel faaliyetlerini genişleterek sinema alanında daha aktif bir rol alması gerektiğini düşünüyoruz.
Özellikle meslek birliklerinin uğraşısı sonucu karşılıklılık prensibi yeni 5224 sayılı destek yasasına eklendi. Ancak bu yasa henüz kabul edilip yürürlüğe girmediği için bizde mevcut yasayla zaten hiçbir yabancı projeye destek olunması kanunen mümkün değil. Bu ahval ve şeraitte de ortak yapımlarımız için adres Fransa ve Almanya ile sınırlı kalmaya devam edecek. Ta ki onlar da "e yeter artık!" diyene kadar.
Bizden söylemesi. Uzatma Dakikaları'nda okumuştum dersiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder