7 Ocak 2013 Pazartesi

2012'de sinema sektörümüz: hayır mı şer mi?

Türkiye'de 2012 yılı gişe rakamları açıklandı. 

Antrakt Dergisi'ne göre yıl boyunca toplam 43.935.763 adet sinema bileti satıldı. Bu rakam bir önceki yıla göre %4'lük bir artışın olduğunu gösteriyor. Yerli filmler için satılan bilet sayısı %3 oranında azalırken, Türk filmleri 19.149.013 bilet ile pazarda %47'lik bir paya sahip oldu.

2012'de Türkiye'de vizyona giren 61'i yerli 282 filmden elde edilen toplam gişe hasılatı 421.883.398,22 TL. olarak gerçekleşirken ilk 10'da 5 adet yerli film yer aldı.

Uzatma Dakikaları bu rakamları nasıl yorumluyor? 

Kimi zaman makro analizler yapmak bazı mikro detayların gözden kaçmasına neden oluyor. Ama işte şeytan da ayrıntılarda gizli...

Makro olarak baktığımızda toplam seyircide %4 artış olması, 61 yerli filmimizin satılan toplam biletin %47'sini elde etmesi,  ilk 10'da 5 yerli film olması gibi gayet olumlu veriler var. Ancak biraz daha farklı bir görüş elde edebilmek için gelin yerli filmlerin seyirci dağılımına bloklar olarak sınıflayarak bakalım. Bu durumda manzara şöyle oluveriyor:

1 milyon üzeri seyircili film sayisi: 4
500.000 - 1.000.000 arası seyircili film sayısı: 5
100.000 - 500.000 arası seyircili film sayısı: 5
100.000 altı seyircili film sayısı: 47

Bu tuhaf denebilecek dağılım aslında önemli şeylere işaret ediyor.

- Tıpkı ekonomik anlamda "orta sınıfımızın" olmamasına benzer bir manzara sinemamızda da var: "Ana akım" sinemamız yok. Türk filmleri gişe hit'leri ve az seyircili filmler arasında keskin bir iki kutupluluk halindeEkonomik terminolojiyle ifade etmek gerekirse, şu anda "arz fazlası" olan bir pazarımız var.

- Sinemamızda seyirciyi daha çok gözeten filmler yapılması gerekliliği bakanlık yetkilileri başta olmak üzere, dağıtımcılar, sinema salonları vs. tarafından dile getirilir oldu. Bakanlık destek sistemi genel olarak kendi filmini yapan yönetmenler üzerine kurulu bir sistem. Dolayısıyla yukarda ortaya çıkan bu durumun tek sorumlusu Hülya Avşar hanımefendinin dert yandığı gibi sadece "yapımcılar" değil.

- Bir yapımcının seyirciyi daha fazla kaale alarak film yapmak istemesi durumunda hareket alanı genişliyor mu peki? Tanınmış başrol oyuncuları, yüksek prodüksiyon kalitesi, daha fazla tanıtım harcaması vs gibi bütçeyi artıran kararları vermeniz durumunda ne değişiyor? Bakanlık daha mı fazla finansal destek veriyor? TV'ler birden kesenin ağzını mı açıyorlar? Yatırımcılar ve fonlar sıraya mı diziliyorlar? Seyirciyle daha barışık filmler yapmak sadece artistik bir karar değil, ekonomik sonuçları da olan bir tercihtir. Şu anda ülkemizde ticari filmler yapmayı özendirecek ne gibi mekanizmalar veya finansal araçlar var? Şöyle bir düşünün.   

- Herkesin dilinden düşmeyen bakanlık desteği bu üretim seviyesine göre çok çok yetersiz. Yeni finansman kaynakları bularak destekleme fonunun bütçesi mutlaka arttırılmalı. Bazılarınız belki üzülecek, ama sayı olarak daha az filmi daha yüksek meblağlarla desteklemek kaçınılmaz bir durum olarak görünüyor. Yerli yapımlar dağıtım ve tanıtım anlamında da desteklenmeli, filmlerin duyulur olması ve seyirciyle buluşması sağlanmalı.

Uzatma Dakikaları sütunlarında sinemaya biraz da yapımcı perspektifinden bakacağımızıylemiştik. Fikrimizin ince golünü (Sn. Ferdi Leflef'den ödünç aldım) atalım: Sinema yapımcıları endüstrinin temel unsurlarından biri haline gelmedikçe sinemamızın sektörleşmesi imkansız. Sektör olmayan bir faaliyet alanına da ne devlet daha fazla kaynak ayırır, ne de dışardan yatırım anlamında para girişi olur. Mevcut resim de bundan çok fazla değişmez.   

Sonuçta sektördeki gerçekleri görmezden gelip "şöyle sinemamız var, böyle sinemamız var" diye magazin mantığıyla ışıltılı fotoğraflar çekmek yerine mevcut durumun analizini doğru yapmak ve buna göre yol haritaları oluşturmak gerekiyor.


Özellikle gösterimin dijitalleşeceği bir dönemin arefesinde bu şekilde gidersek vizyona girme şansı bulacak yerli film sayısında ciddi düşüşler olacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. 



    
 2012 TÜRKİYE BOX OFFICE - TOP 10
   

Filmin Adı Seyirci Sayısı
1 FETİH 1453 6,565,850
2 EVİM SENSİN 2,602,366
3 ICE AGE: CONTINENTAL DRIFT 1,866,563
4 BERLİN KAPLANI 1,982,762
5 SEN KİMSİN? 1,592,471
6 THE TWILIGHT SAGA: BREAKING DAWN - PART II 1,410,169
7 THE HOBBIT: AN EXPECTED JOURNEY 919,276
8 THE DARK NIGHT RISES 799,169
9 ÇAKALLARLA DANS 2: HASTASIYIZ DEDE 826,979
10 THE AVENGERS 666,520

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder